Torku Termik Santrali'nin Kaderi: Borç Yükü, Yeni Santral İştahı ve Zeytin Yasasının Gölgesi
GÜNDEMManisa'nın Soma ilçesindeki Torku Termik Santrali, devasa borçları ve eskiyen yapısıyla kapanma riskini taşırken, hazır altyapısı yeni bir santral kurmak isteyen firmaların iştahını kabartıyor. Ancak tüm bu senaryoların kaderi, zeytinlik alanların korunmasına yönelik Zeytin Yasası'nın geleceğine ve Yırca'daki emsal karara bağlı olacak.
Torku Termik Santrali'nin Geleceği: Borçlar, Zeytin Yasası ve Potansiyel Yeni Yatırımlar Olurmu?
Manisa'nın Soma ilçesindeki Torku Termik Santrali, uzun süredir belirsizliğini koruyan bir gelecekle karşı karşıya. Santralin üretimi durdurduğu veya durdurma kararı aldığına dair haberler, bölgede binlerce kişinin geçimini sağlayan maden işçileri arasında büyük bir endişe kaynağı. Bu durum, sadece Soma'nın değil, tüm Türkiye'nin enerji politikaları ve çevre hassasiyetleri açısından da önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor.
Santralin Mali Çıkmazı: TKİ Borçları ve Yatırım İştahsızlığı
Torku Termik Santrali'nin mevcut durumunun temelinde yatan en büyük sorun, Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKİ) olan devasa borcu. 2023 yılı itibarıyla bir borç yükü, santralin eskiyen ve verimsiz hale gelen altyapısına yatırım yapılmasını imkansız hale getiriyor. Santralin makine parkurunun köhne olduğu ve özelleştirme değerinin dahi hurda değerinin altında kaldığı iddiaları, durumu daha da karmaşıklaştırıyor.
Bu mali çıkmaz, yeni yatırımcıların Torku'yu devralma konusundaki isteksizliğini artırıyor. Kimse, böylesine eski ve borçlu bir tesise milyarlarca lira yatırım yapmak istemiyor. Dolayısıyla, mevcut durumunu sürdürmesi zor görünen santral için kapanma veya bir başka şirkete devredilme seçenekleri masada duruyor. Ancak her iki senaryo da, bölgedeki yaklaşık 15 bin maden işçisinin işsiz kalma riskini beraberinde getiriyor ki bu da Soma ekonomisi için ciddi bir darbe anlamına geliyor.
Zeytin Yasasının Gölgesinde Yırca Örneği ve Yeni Projeler
Torku Termik Santrali'nin kaderini belirleyecek önemli faktörlerden biri de "Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun" (3573 Sayılı Kanun) ve bu yasanın geleceği. Bu kanun, zeytinlik alanların korunmasını esas alıyor ve kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesislerin zeytinliklere 3 kilometre mesafede inşa edilmesini yasaklıyor.
Bu yasanın en bilinen uygulamalarından biri, yine Soma'da bulunan Yırca köyünde yaşanmıştı. Kolin Şirketler Grubu'nun termik santral kurmak amacıyla zeytinlikleri acele kamulaştırma kararı alması ve binlerce zeytin ağacını kesmesi büyük bir kamuoyu tepkisine yol açmıştı. Ancak Danıştay, Bakanlar Kurulu'nun bu kamulaştırma kararının yürütmesini durdurmuş ve daha sonra esastan iptal etmişti. Gerekçeli kararda, zeytinlik alanda enerji santrali kurulmasının mümkün olmadığı ve kamu yararı bulunmadığı açıkça belirtilmişti. Bu karar, zeytinliklerin korunması konusunda emsal teşkil eden kritik bir dönüm noktası oldu.
Şimdi Torku'nun mevcut santralinin bulunduğu bölge veya yakın çevresi için de benzer bir durum söz konusu olabilir. Yeni bir termik santral projesi gündeme gelirse, bu alanın zeytinlik vasfı taşıyıp taşımadığı veya zeytinliklere yakınlığı, Yırca'da olduğu gibi ciddi hukuki engellerle karşılaşılmasına neden olabilir. Özellikle zeytinlik alanların enerji yatırımlarına açılmasına yönelik daha önceki yasa tasarıları, kamuoyunda ve sivil toplum kuruluşları arasında büyük tartışmalara neden olmuştu. Bu nedenle, TBMM'den çıkacak olası bir "zeytin yasası" değişikliği, santral projelerinin seyrini tamamen değiştirebilir.
Eski Santralin Yıkımı ve Yeni Bir Yatırımın Cazibesi
Mevcut Torku Termik Santrali'nin borçları ve yaşlanan yapısı göz önüne alındığında, eski santralin tamamen yıkılıp hurdaya ayrılması ve yerine yeni, daha modern bir santralin kurulması fikri, bazı yatırımcılar için cazip hale gelebilir. Bunun en büyük nedeni, mevcut alandaki hazır altyapı avantajları.
Yeni bir santral yatırımı için en büyük maliyet kalemlerinden biri olan şalt sahası, Torku'nun mevcut yerinde hazır durumda. Ayrıca, termik santrallerin atık yönetimi için hayati öneme sahip olan kül atma sahası ve tesisi ile soğutma suyu için gerekli olan su kaynakları da yine bu bölgede mevcut. Bu hazır altyapı elemanları, sıfırdan bir santral kurmanın getireceği milyarlarca liralık ek maliyeti ortadan kaldırabilir.
Bu durumda, yeni bir yatırımcı, mevcut santralin hurdaya ayrılmasından elde edilecek gelirle ve hazır altyapı avantajıyla çok daha düşük maliyetli bir şekilde modern bir santral kurabilir. Bu senaryo, olabilirmi.
Ancak bu noktada yine zeytin yasasının kısıtlamaları ve çevre hassasiyetleri devreye girecekmi . Eğer yeni santralin kurulacağı alan zeytinliklere yakınsa veya bu kapsamda yasal engeller bulunuyorsa, bu "cazip" görünen proje de Yırca'da olduğu gibi hukuki süreçlerle karşılaşabilir.
Gözler Ankara ve Yeni Zeytin Yasası'nda
Torku Termik Santrali'nin geleceği, özellikle yeni bir zeytin yasasının çıkıp çıkmayacağına ve bu yasanın içeriğine bağlı olacakmı . Eğer yasa, zeytinlik alanların korunmasını güçlendiren hükümler içerirse, yeni bir santral projesinin hayata geçirilmesi daha da zorlaşabilir. Ancak, yatırım ortamını kolaylaştırmaya yönelik, zeytinlik alanları enerji projeleri için esneten bir düzenleme gelirse, o zaman Torku'nun bulunduğu alana yeni bir santral inşa edilmesi ihtimali artacaktır.
Bu gelişmeler, hem enerji sektörünü, hem madencilik sektörünü, hem de çevre aktivistlerini yakından ilgilendiriyor. Tüm gözler, TBMM'den gelecek haberlere ve olası yasa değişikliklerine çevrilmiş durumda.
İlginizi Çekebilir