Üretim Maliyeti Artıyor, Rekolte Düşüyor

Üretim Maliyeti Artıyor, Rekolte Düşüyor

Manisa’nın Salihli ilçesi Dombaylı Mahallesi’nde zeytin üretimi yapan çiftçiler, bu yıl hem düşük rekolte hem de düşen alım fiyatlarıyla mücadele ediyor.
Ziraat mühendisi ve üretici Mehmet Atakan Özer, üretim maliyetlerinin her geçen gün arttığını belirterek yaşanan tabloyu şöyle anlattı:

“Bir işçi yevmiyesi bugün 1500 lira civarında. Dekar başına zeytinde üretim maliyeti 30-35 bin lirayı buluyor. Sezonda 5-6 kez sulama yapıyoruz, bu da elektrik ve mazot maliyetini artırıyor. Sulama suyunun azalması, yüksek sıcaklıklar ve don olayları nedeniyle bu yıl verim geçen yıllara göre dörtte bire düştü. Rekolte düşük ama fiyatlar da düşüyor. Duble zeytin geçen hafta 140-145 lirayken bugün 110 liraya kadar geriledi. Üretici bu duruma anlam veremiyor.”

Özer, üreticilerin artık sofralık zeytin toplamaktan vazgeçip, ürünlerini yağlık olarak değerlendirmeye başladıklarını da belirtti.

Tarlada Uzun Mesailer, Yetersiz Kazanç

Tarlada çalışan kadın işçiler, hayat pahalılığı karşısında kazandıkları paranın yetmediğini dile getirdi.
Bir kadın işçi, “Ekmek parası için çalışıyorum. Sabah erkenden kalkıyorum. Emekliyim ama torunlarım için çalışmak zorundayım. Tarla sahibi de zor durumda, mazot pahalı, sattığımız hasat para etmiyor” dedi.

Bir başka kadın işçi ise zorlu çalışma koşullarını şöyle anlattı:
“Sabah 05.30’da kalkıyorum, 07.00’de tarladayız. Akşam 15.00’e kadar çalışıyoruz. Günlük 1000 lira alıyoruz ama hiçbir şeye yetmiyor. Markete gidince 2000-3000 lira gidiyor. Hayat çok zor, özellikle evi kira olanlar için. Çalışıyoruz ama kazandığımızla sadece ayakta kalıyoruz.”

“Kurban Bayramı’ndan Bayrama Et Yiyoruz”

Bir diğer kadın işçi, geçim sıkıntısını şu sözlerle dile getirdi:
“Paramız yetmediği için zaten buradayız. Günlük 1000 lira yevmiye alıyoruz ama daha eve gitmeden para bitiyor. Ekmeğiydi, yoğurduydu, patatesiydi, soğanıydı… Çocuk okutuyoruz, yirmi iki bin lira maaş neye yeter? Hiçbir şeye. Asgari ücretle çalışıyoruz, yetiyor mu? Yetmiyor maalesef. Onun için tarlaya gelip çalışıyoruz.
Süt ayda bir kere alabiliyoruz, o da pahalı. Süt olmuş 50 lira, yumurta 200 lira, tavuk 250 lira. Üç çocuğum var, yediremiyorum. Kurbandan kurbana et yiyoruz. Eşim de çalışıyor ama yine de yetmiyor.”

Bir erkek işçi de yevmiyelerin yetersizliğine dikkat çekerek, “Bir milyonla karın doyar mı? Yiyecek misin, içecek misin, faturalara mı vereceksin? Her şey çıkmaza gidiyor. Yevmiyeler en az 1200-1300 lira olmalı” dedi.

“Zeytinde Fiyat Düşüşü Çiftçiyi Mağdur Ediyor”

Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, üreticilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti:
“Mart ve Nisan aylarındaki don olayları zeytinin yüzde 15’ini etkiledi. Ancak esas zararı Haziran-Temmuz aylarında yaşanan 40-45 derecelik sıcaklar verdi. Zeytin çiçekteyken döküldü, rekolte dörtte bire düştü. Geçen yıl ağaç başına 24-25 kilo alınırken bu yıl 9 kiloya kadar geriledi. Mal az ama fiyat yüksek değil. 2 hafta önce duble zeytin 130-140 liraydı, şimdi 110’a düştü. Çiftçinin eline geçen net para 70-75 liraya kadar indi.”

“Sıcaklar da Don Olayı Gibi Afet Sayılmalı”

Yalvaç, bölgesel fiyat farklarının da çiftçiyi mağdur ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bandırma, Gemlik, Balıkesir gibi bölgelerde fiyat 150-155 lira civarında. Bizim ovada neden 110 lira? Üç-dört firma bir araya gelip fiyat belirliyor, çiftçi mağdur oluyor. Don olayı nasıl doğal afet sayılıyorsa, 43-44 derecelik sıcaklıklar da doğal afettir. Tarım Bakanlığı’ndan kilo veya dekar başına destek istiyoruz.”