2021 yılının son saatlerinde CHP Manisa teşkilatı, ilçe başkanlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi masaya yatırdı. CHP İl Başkanı Semih Balaban’ın öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasında CHP İl Kadın Kolları Başkanı Şadiye Uysal, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, yönetim kurulu üyeleri, belediye meclis üyeleri üyeleri de aldı.
“KRİZ ARTIK BUHRANA DÖNMÜŞ DURUMDA”
Toplantıda söz alan CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, AKP’sin son 20 yıldır özellikle ekonomi konusunda uygulamaya koyduğu yanlış politikaların şuanda Türkiye’de büyük bir ekonomik krize dönüştüğünü dile getirdi.
2021 yılında halkın alım gücünün büyük oranda düştüğünü ve vatandaşların yoksullaştığını dile getiren CHP İl Başkanı Semih Balalan, “Bu ülkede çok ciddi bir ekonomik kriz var. Artık kriz buhrana dönüşmüş durumda. AKP sadece ekonomiyi değil, ülkeyi her alanda yöneteme ile karşı karşıya. Özellikle de bu ekonomik krizde halkın alım gücünün büyük oranda düştüğünü görüyoruz. Asgari ücrete ne kadar zam yaparsanız yapın, önemli olan halkın alım gücünün olmasıdır. Fiyatlar üç ay öncesi ile karşılaştırıldığı zaman şimdiki fiyatlar arasında dağlar gibi fark var. Halk artık günlük yaşamıyor. Maalesef öğünlük yaşıyor. Bizler hiçbir zaman bir siyasi iktidarın başarısızlığından nemalanmak isteyen bir anlayışa sahip değiliz. Keşke ülkemiz iyi yönetilse, biz muhalefet görevimizi yine yapsak. Ama ülkemizin yönetilememe gibi bir problemi var. Hayatın her alanında AKP artık bu ülkeyi yönetemiyor. Çiftçi, esnaf battı. Her alanda AKP ekonomik, siyasi ve hukuki krizi gündeme taşıdı ve bunları da bir krizler yumağı haline getirdi. Bizler artık şuna inanıyoruz. Erken seçim değil, hemen seçim olması gerektiğine inanıyoruz. Bu ülkede CHP olarak çözülemeyecek sorun yok diyoruz. Yeter ki bu ülkede iki şey olsun. Adalet ve liyakat olsun. CHP’nin Millet İttifakı ile birlikte oluşturacağı iktidarda en temel 2 iki ilkemiz adalet ve liyakat olacaktır. Bir ülkede üretim ve tasarruf olmazsa o ülkenin iki yakası biraraya gelmesi mümkün değildir. CHP’nin halk iktidarında hem üretim seferberliği hem de tasarruf seferberliği başlatacağız.” diye konuştu.
CHP’li Balaban konuşmasının son kısmında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da yanında olduklarının vurgusunu yaparak, “CHP Manisa İl örgütü olarak da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Ekrem İmamoğlu’nun sonuna kadar yanındayız. İmamoğlu’na kurulan kumpas ve tuzaklar halkın gücüyle bir bir boşa çıkartılacak. İmamoğlu İstanbul halkına en iyi şekilde hizmet etmeye devam edecektir. Yeni yılda da halkımız umutsuz olmasın. 2022 yılı yeni bir başlangıç olacak ve yeni yılda ekonomik üretimin olduğu, özellikle de gündüzlerinde işsiz dolaşılmayan, geceleri aç yatılmayan bir ülkeyi kuracağız.” dedi.
“VATANDAŞ FAKİRLEŞİRKEN, BİRİLERİNİN PORSİYONLARI BÜYÜYOR”
CHP Yunusemre İlçe Başkanı Av. Yalçın Arcak toplantıda yaptığı konuşmada, ekonomik kriz üzerinden AKP’yi eleştirerek, özellikle dolar üzerinden yapılan oyunlar sebebiyle Türkiye’de vatandaşın giderek yoksullaştığını, iktidara yakın bazı kesimlerin ise her geçeng ün zenginleştiğini dile getirdi.
CHP’li Av. Arcak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “AKP iktidar gelinen noktada ülkeyi yönetemeyişi, rezalet açıklamalar, halkı kandırmalar ve derinleşen ekonomik kriz nedeniyle nereden başlayacağımızı bilemiyoruz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez kişi başına düşen milli gelir 7 yıl üst üste azalmış durumda. Buna rağmen en zengin yüzde 20’nin milli gelirden aldığı pay 46,3’ten 47,5’e yükselmiş. Toplumda birileri fakirleşirken, birilerinin her geçen yıl ve gün porsiyonları büyüyor. Yakın zamanda asgari ücret açıklandı. Ancak asgari ücrete yapılan zam değil. Kimseyi kandırmasınlar. Asgari ücrete yapılan zammın haftasında dolara göre artığında 5 bin 272 lira olması gerekiyordu. Halkımızın sofralarındaki sıvı yağa göre artığında 6 bin 42 lira, tavuğa göre artığında 8 bin 192 lira olması gerekiyordu. Yani asgari ücrete yapılan zam bir lütuf değildir. Beklenenin olması gerekenin altında bir zam yapılmıştır. Asgari ücretli, emekçi, emekli bu ülkede ekonomik kriz sebebiyle can çekişirken kendisine ‘Hoca’ diye hitap eden şarlatan Diyanet İşleri Başkanı çıkıyor ‘Korkumuzdan yeni araba alamıyoruz’ diyor. Bu kişinin Allah korkusu bile yokmuş. Sosyal medyanın tepkisinden korkuyor, ama Allah’tan korkmuyor. Dolar şimdi 13 lira civarlarındaydı. 20 Aralık akşamı dolar 18.40 lira civarlarındaydı. Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor her seferinde ‘Nas, Nas’ diyor. Daha sonra bir açıklamayla kapılar arkasında satılan dövizler gündeme geliyor. Ancak bunu yalanladılar. Aslında kendilerini yalanladılar. Toplam 19.1 milyar dolar o gecede doları düşürmek için satılıyor. Niye algı yaratmak için. Hükümet manipülasyon yapar mı? Bu paraları sattılar. Halk satıyormuş gibi algı yaptılar. Üç ay önce biz ‘Dolar 10 lira olacak’ dediğimizde vatan haini olarak ilan ediyorlardı. Şimdi dolar 10 lira olacak dendiğinde sizi milli vatan evladı ilan ediyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Peki 18 liradan 12’ye indiriliyordu da, o zaman 12 lira iken neden 18 liraya çıkmasına müsaade ettiniz? Niye halkı kandırdınız. Şimdi dolar düştü. Vatandaşlara soruyorum. Dolar 18 liraya çıktığında her şeye zam oldu da, dolar 12 liraya inince neden her şeyde indirim olmadı. Hangi zam geri alındı. Her şeye yine aynı parayı veriyoruz. Bizim mücadelemiz devam edeceğiz. Yaşanan bu krizleri nasıl çözeceğimizin yol haritasını belirledik. Önce güvenin adımlarını atacağız. İktidara geldiğimizde belirlediğimiz ekonomik yol haritamızı vakit kaybetmeden uygulamaya koyacağız.”
“SAÇMA SAPAN TEORİLER İLE ÜLKEYİ ÇIKMAZA SÜRÜKLEDİLER”
CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi yaşadığının vurgusunu yaparak şu ifadelere yer verdi: “Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden bir tanesini yaşıyoruz. AKP ne zaman halkta desteğini yitirse, yaptığı uygulamalar sonucunda güvenirliliğini kaybetse yeni kaoslar yeni senaryolar ortaya koyuyor. Saçma sapan teoriler ile ülkeyi bir ekonomik çıkmazın içine sürüklediler. Yeni bir kaos çıktı. ‘Nas’ dediler, ‘Çin’ modeli dediler ve 20 Aralık’ta balonu patlattılar. Halkın parasını pul ettiler. Bir avuç insan tekrar vurgun yaptı. Bunu bakan Nebati’de açıkladı. Bakan Nebati Türkiye siyasetinde yeni ortaya çıkan süper stardır. Bunu da gösterecek tarihtir. Bakan Nebati, ‘Kaybeden küçük, kazanan büyük yatırımcı oldu’ dedi. Bu utanılacak bir açıklamadır. Siz halkın hakkını savunmak zorundasınız. Türkiye’ye bankada parası olmayan vatandaşın, bankada parası olan kişiyi fonlamak gibi bir model getirdiler. Zaten ekonomik sıkından bunalan, evine ekmek götüremeyen insanlardan artık neyini alacaksınız. Şimdi algı yaratmak için marketlere denetçiler gönderip, fiyatları düşürün diyorlar. Bunlar ekonomiyi hiç bilmiyor sanırım. Algı yaratmaya çalışıyorlar. Giderleri düşürmeden, asgari ücreti yaşanabilecek düzeye getirmeden nasıl fiyatları düşüreceksiniz. Maliyetleri düşürmeden, üretimi artırmadan fiyatları nasıl düşüreceksiniz. Bizler teba değil, bizler vatandaşız. Bizler halkız. Bizler çocuklarımızın geleceği için verdiğimiz paraların sorgulamasını yapıyoruz. Bizi susturamazsınız. Biz 82 milyon acıda, üzüntüde ve tasada bir olan halkız. Biz halkız ve biz kazanacağız. 2022 yılında Türkiye’de umudu ve geleceği birlikte kuracağız.”
CHP’li Gürtunca açıklamasında KPSS’de yüksek puan almasına rağmen, sözlü mülakatlarda elenen gençlere de değinerek, “KPSS yıllardın hakları çalınan çocuklarımızın hakları yenildi. Bir taneside bizim ilçe başkan yardımcımız. Hakimler ve Savcılar Yüksek sınavında Türkiye 200’ün içindeydi. Ancak maalesef hakkını yediler. Bu çocukların geleceğini çalmak hangi inançta var.” dedi.
Basın toplantısında Hakim ve Savcılar Sınavı’nda yüksek puan almasına rağmen sözlü mülakatlarda elenen CHP Şehzadeler İlçe Başkan Yardımcısı Av. Hasret Kurnaz ise şöyle konuştu: “Hukuk fakültesine yoğun bir emek sarf ederek hazırlandım. Bu süre sonunda hakimlik ve Savcılık sınavına girdim. Türkiye derecesi yaptım. Fakat sınava giderken bile kazanamayacağımı biliyordum. Çünkü ben olanların yandaşı değildim. Hakim ve savcı olsam bile bana sözlerini geçiremeyeceklerini biliyorlardı. Onlarda her zaman yaptıkları gibi kendi yandaşları koruyarak sınavı kazandırmayı tercih ettiler.” dedi.
Basın toplantısında söz alan Şehzadeler Belediyesi CHP Grup Başkanvekili ve Büyükşehir belediye Meclis üyesi Yenal Yıldırım ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın GES, HES ve RES üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için yaptığı eleştirileri değerlendirerek, “Bundan bir süre önce genel başkanımız Urfa’da güneş enerjisi ile elektriğin belediye tarafından karşılanabileceğini söylemişti. Bununla ilgili de Recep Tayyip Erdoğan demişti ki ‘Elini tutan mı var.’ Demişti. Bu tür enerjiler RES, GES veya HES gibi enerjilerin kurulması için jeolojik özelliklere sahip olması lazım. Bunların her yere yapılması imkansız. İlk önce yetki olması lazım. Urfa’daki halkımız böyle bir yetki vermedi. Sayın Cumhurbaşkanın bir şeyden haberi yok. Manisa’da Gölmarmara belediyesi AKP’den. 2200 panelle enerji üretiyor. Ürettiği elektriği belediyede kullanıyor, üstüne devlete elektrik satarak 22 bin lira gelir elde ediyor. Kendi belediyesi bunu yapıyorsa, Erdoğan’ın ‘Belediyelerin elektrik üretme yetkisi’ yoktur demesi biraz abes oluyor. Bunun değerlendirmesini halk yapacak.”dedi.
Yorum Yazın